Sosyolog Korkmaz Sural, Erzurum'da göçün sebebi olarak kış şartları ve ekonomik yapının gerekçe gösterildiğinin altını çizerek, asıl sebebin bunun tam tersi olduğunu savundu.
Erzurum’dan göçün sebeplerini ve nasıl önlenebileceği hakkında bilgiler veren Yeniden Sosyoloji Derneği (YESODER) Başkanı Sosyolog Korkmaz Sural, Erzurum’da yaşayan bireylerin, Erzurum’da yaşamaya devam etmesi için sosyal, psikolojik ve teknik olarak ikna edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Erzurum’un göç veren bir il olduğunu ve bu göçe birçok etkenin neden olduğunu belirten Sural, bunların başında olumsuz kış şartlarının geldiğini ifade etti. Dünya’da en mutlu ülkelerin yılın çoğunu kış şartları altında geçiren ülkeler olduğunu vurgulayan Sural, kış mevsiminin sadece bir bahane olduğunu vurguladı.
ERZURUM GÖÇ ALAN BİR ŞEHİR OLABİLİR
Erzurum ilinin yapısıyla bağlantılı olarak göç profiline bakıldığında, sosyal ve ekonomik koşulları gereği göç vermekte ve göç almakta olan bir il olduğunu; ancak daha çok göç verdiğini ifade eden Sural, Erzurum’un nitelikli göç verip niteliksiz göç aldığını kaydetti. “Göçü azaltamaya yönelik olarak her ne kadar birçok göçü önleme çalışmaları yapılıyor olsa da, göç Erzurum için süreklilik arz etmektedir.” diyen Sural, coğrafi ve iklimsel koşullarının yanında Erzurum’da göçü farklı kılan bir özellik daha bulunduğunu söyledi. Görece maddi koşulları iyileşen bireylerin bu maddi varlıkları ile birlikte başka yerlere göç ettiğine dikkat çeken Sural, “Bu açıdan bakıldığında oluşmaması gereken bir sonuç da ortaya çıkmaktadır. Ekonomisi tarıma ve hayvancılığa dayanan bir kentte tarım makinaları, hayvan sayısı ve olanakları, kamusal destekler ve olumsuz iklim koşullarını bertaraf edecek teknik imkânların gelişmesi de göçü durduramamaktadır. Yine şehirde iki üniversitenin ve diğer eğitim kurumlarının yeterli miktarda bulunması da göçün klasik sebeplerinin dışında bir göç sorgulamasını akla getirmektedir. Erzurum, güçlü kültürel ve toplumsal bağları ihtiva eden ve yine aile bağlarının ve bireyler arası ilişkilerin bağlayıcı olduğu bir ildir. Bu yapısı Erzurum göçünün özellikle gelişen imkânları etkin bir şekilde kullanma yolunda bir bakış açısının gelişmemesinden kaynaklandığına işaret etmektedir. Başka bir deyişle bireylerin üretim alışkanlıkları, iş görme biçimleri ve aynı zamanda değişmeye olan eğilimleri ekonomik imkanların etkin kullanılmasına uyarlanamamaktadır. Bu durumda imkanların ve tekniğin geliştiği oranda bir üretim ve kendini gerçekleştirme sahaya yansımamaktadır. Erzurum güçlü bir potansiyeli olan bir şehirdir. Olumsuz iklim koşullarının yanında bireylerin Erzurum’daki imkanları kullanmaya sosyal, psikolojik ve teknik olarak ikna edilmesi gerekmektedir. Özellikle kış mevsimi göç için bir bahane. Dünyanın en mutlu ülkeleri yılın çoğunu kış mevsiminde geçiren ülkeler. Hakeza dünyanın en güçlü ülkeleri de böyle. Bunun için kış mevsiminin bahane edilmemesi gerekiyor. Bu gerçekleştiğinde göç olayı önlenmiş olacaktır. Belki de tersine göç teşvik edilmiş olacaktır.” diye konuştu. Erzurum Yenigün
Erzurum’dan göçün sebeplerini ve nasıl önlenebileceği hakkında bilgiler veren Yeniden Sosyoloji Derneği (YESODER) Başkanı Sosyolog Korkmaz Sural, Erzurum’da yaşayan bireylerin, Erzurum’da yaşamaya devam etmesi için sosyal, psikolojik ve teknik olarak ikna edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Erzurum’un göç veren bir il olduğunu ve bu göçe birçok etkenin neden olduğunu belirten Sural, bunların başında olumsuz kış şartlarının geldiğini ifade etti. Dünya’da en mutlu ülkelerin yılın çoğunu kış şartları altında geçiren ülkeler olduğunu vurgulayan Sural, kış mevsiminin sadece bir bahane olduğunu vurguladı.
ERZURUM GÖÇ ALAN BİR ŞEHİR OLABİLİR
Erzurum ilinin yapısıyla bağlantılı olarak göç profiline bakıldığında, sosyal ve ekonomik koşulları gereği göç vermekte ve göç almakta olan bir il olduğunu; ancak daha çok göç verdiğini ifade eden Sural, Erzurum’un nitelikli göç verip niteliksiz göç aldığını kaydetti. “Göçü azaltamaya yönelik olarak her ne kadar birçok göçü önleme çalışmaları yapılıyor olsa da, göç Erzurum için süreklilik arz etmektedir.” diyen Sural, coğrafi ve iklimsel koşullarının yanında Erzurum’da göçü farklı kılan bir özellik daha bulunduğunu söyledi. Görece maddi koşulları iyileşen bireylerin bu maddi varlıkları ile birlikte başka yerlere göç ettiğine dikkat çeken Sural, “Bu açıdan bakıldığında oluşmaması gereken bir sonuç da ortaya çıkmaktadır. Ekonomisi tarıma ve hayvancılığa dayanan bir kentte tarım makinaları, hayvan sayısı ve olanakları, kamusal destekler ve olumsuz iklim koşullarını bertaraf edecek teknik imkânların gelişmesi de göçü durduramamaktadır. Yine şehirde iki üniversitenin ve diğer eğitim kurumlarının yeterli miktarda bulunması da göçün klasik sebeplerinin dışında bir göç sorgulamasını akla getirmektedir. Erzurum, güçlü kültürel ve toplumsal bağları ihtiva eden ve yine aile bağlarının ve bireyler arası ilişkilerin bağlayıcı olduğu bir ildir. Bu yapısı Erzurum göçünün özellikle gelişen imkânları etkin bir şekilde kullanma yolunda bir bakış açısının gelişmemesinden kaynaklandığına işaret etmektedir. Başka bir deyişle bireylerin üretim alışkanlıkları, iş görme biçimleri ve aynı zamanda değişmeye olan eğilimleri ekonomik imkanların etkin kullanılmasına uyarlanamamaktadır. Bu durumda imkanların ve tekniğin geliştiği oranda bir üretim ve kendini gerçekleştirme sahaya yansımamaktadır. Erzurum güçlü bir potansiyeli olan bir şehirdir. Olumsuz iklim koşullarının yanında bireylerin Erzurum’daki imkanları kullanmaya sosyal, psikolojik ve teknik olarak ikna edilmesi gerekmektedir. Özellikle kış mevsimi göç için bir bahane. Dünyanın en mutlu ülkeleri yılın çoğunu kış mevsiminde geçiren ülkeler. Hakeza dünyanın en güçlü ülkeleri de böyle. Bunun için kış mevsiminin bahane edilmemesi gerekiyor. Bu gerçekleştiğinde göç olayı önlenmiş olacaktır. Belki de tersine göç teşvik edilmiş olacaktır.” diye konuştu. Erzurum Yenigün